KÇP’de hükümet kapı duvar, Atalay: 'İşçiden habersiz TİS yapmayız'
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay KÇP görüşmelerine dair açıklamalarda bulundu. Atalay, işçilerin onayının alınmadığı sözleşmelere imza atılmayacağını belirtirken kamu işçleri eylem çağrısı yapıyor

Fotoğraf: Türk-İş
Andaç Aydın Arıduru
[email protected]
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay konfederasyon genel merkezinde düzenlediği basın toplantısıyla Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerindeki gelişmeler ve patron tarafı TÜHİS’in halen ortaya çıkmayan ücret zammı teklifine dair açıklamalarda bulundu. 27 Şubat’ta hazırlanan ve Hak-İş konfederasyonu temsilcileri ile genel başkan yardımcıları düzeyinde “Uzlaşmayla” hazırlanan teklif taslağı Türk-İş’e bağlı birçok sendikanın toplu iş sözleşmesi (TİS) taslağı anketlerindeki ücret zammı taleplerinin altında kalmıştı. Hazırlanan taslak üzerindeki talepler ise TÜHİS ile gerçekleştirilen iki görüşmenin ardından patron tarafının zam teklifi ortaya çıkmadı. Atalay, dün gerçekleştirilen basın toplantısında TÜHİS temsilcilerinin zam teklifini kaçındığını aktarırken kamuda TİS süreçlerinin işçilerin onayı alınmadan tamamlanmayacağını belirtti. Atalay, başkanı olduğu Demiryol-İş sendikası da olmak üzere sendikaların TİS süreçlerinde uyuşmazlık süreçlerinin başladığını ve TİS’lerin tıkanması halinde eylem ve grevlerde kendi sendikası yönetimi başta olmak üzere sendikacıların muhtemel eylem ve grevlerde öncü olacağını ifade etti. Başta Demiryol-İş üyesi kamu işçileri ise eylemlere başlanması ve sendikacıların eyleme geçme konusunda samimi olduklarını programlar açıklayarak göstermesi gerektiğini belirtiyor.
Atalay: ‘Eyleme geçeriz, İşçinin onayını almadan imza atmayız’
Atalay dün gerçekleştirilen toplantıda, “Bize ekonomiyi düzeltiyoruz, ışık göreceğiz ve önümüz açılacak diyorlar. Bir şeyin düzeldiği yok. Ekonominin kötü yönetildiğini herkes biliyor. Kamu sözleşmeleri Ocak'ta başlayan Mart'ta başlayanlar var. Kamu sözleşmelerinin zamanı geldi geçiyor. Biz işçiler çoğu yerde hak ettiğimiz ücreti alamıyoruz. Başta Maliye Bakanına, Çalışma Bakanına ve Cumhurbaşkanına seslenmek istiyorum. Sözleşme görüşmeleri ne emekli zammına ne asgari ücret zammına benzemez. Kamuda sözleşme yapan diğer sendikalar şu an arabulucu sürecine girdiler. Ne olacak? 2 ay içerisinde grev kararı alınıp uygulanması gerekiyor” dedi. Atalay Demiryol-İş sendikasının sözleşmesi üzerinden verdiği örnekle kamuda birçok işçi sendikasının TİS görüşmelerinde arabulucuların atanmaya başladığını belirterek “Tabii öyle bir 12 Eylül'den kalan bir grev yasağıyla ilgili bir tablo var. Enerji bunun dışında kalıyor. Savunma sanayi bunun dışında kalıyor. yani bunun dışında kalıyor diye İşçi tepkisini, sıkıntısını her noktada, her alanda göstermek durumundayız” ifadelerini kullandı. Atalay TÜHİS’in görüşmelerde konfederasyonlara “Biz zam konuşamayız” diyerek Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’i işaret ettiğini belirterek Şimşek’e, “Sayın Maliye Bakanı bunların bir tanesini duymuyor, görmüyor, bir politika izliyor. Onun izlediği politika bu ülkede ne emekliye, ne işçiye, ne taşerona, ne staj mağduruna bir fayda getiriyor, hiç kimseye bir fayda getirmiyor” şeklinde yüklendi.
‘Asgari ücret 1 hafta dayanmaz, tespit komisyonu demokratikleşsin’
Asgari ücretin “1 hafta dahi geçinmeye yetmeyeceğini” belirten Atalay, gelecek yıl tespit komisyonunun demokratikleştirilmesi yönünde yasal düzenleme yapılmaması halinde toplantılara katılmayacaklarını söyledi, “Yasa değişsin, adil bir komisyon olsun, varız. DİSK olsun içinde, Hak-İş olsun içinde, ben Türk-İş olsun diye bir talebim yok ama adil bir komisyon yok ortada. Yani adil komisyon yok. Benim yetkim yok. Yani bununla ilgili ülkeyi idare edenler oturacaklar, düşünecekler. İsterlerse işveren örgütleriyle beraber yapsınlar. Ama bu işin içinde bizim dışımızdaki sendikalar da olsun. Benim dışımda başka bir sendika bunu söyler mi, söylemez mi ben bilmem ama ben Türk-İş Başkanı olarak, yönetim olarak diyoruz ki herkes işin içinde olsun. Bu demek değildir ki, asgari ücretin meselesini dile getirmeyeceğiz, onlarla beraber olmayacağız. Sonuna kadar beraber olmaya devam ederiz” diyen Atalay, asgari ücretlilerin arasındaki sendikasızlık oranına dikkat çekti.
‘Eylemse eylem…’
Birçok belediyede DİSK ve Hak-İş’e bağlı sendikaların ücret talepli eylem ve grevlerini hatırlatan ve İstanbul metrosu ile Bursa’da Burulaş’ta Demiryol-İş’in grev kararlarını hatırlatan Atalay, “Yani onun için ben ne bugüne kadar A sendikası, B sendikası hiç ayırmadım. Ben memurun da, işçinin de nerede sıkıntısı varsa dilimi döndüğünce söyledim. Mitingse miting, grevse grev, eylemse eylem, milletin önünde gitmeye devam ederim” şeklinde konuştu. İBB Başkanı İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla başlayan öğrenci ve halk eylemleri için, “Çimse-İş kongresinde çıktık, haksızlık yapıldığını, kamuoyunun önünde çıktık, dedik ki "Bu doğru değildir." Kesinleşmeden karar vermenin, içeri atmanın bir anlamı yok. Geç gelen adalet, adalet değil. Onun için en adına demokrasiden yana olmak mecburiyetindeyiz” diyen Atalay, “Türk-İş bu ülkede, bu ülkeden yana oldu. Emekten yana oldu. Haktan yana oldu, demokrasiden yana oldu. Biz bu ülkede en ufak mesele olduğunda bedeli biz ödüyoruz. İstanbul'daki tutuklamalar oldu, gittik madende, ayın 20'sinde denmemiz gerekeni söyledik. Bu başkanlar kurulunda beraber ifade ettik” dedi.
Kamu işçilerinden sendikacılara: ‘Konuştunuz, arkasında olduğunuzu gösterin, biz hazırız’
Atalay’ın konuşmasının ardından birçok kamu işçisi toplantıda söylenenlerin KÇP görüşmeleri boyunca Türk-İş yöneticileri tarafından dile getirildiğini hatırlatıyor. Bir demir yolu işçisi, başta Atalay olmak üzere, “Bugün Ergün başkan eylemse eylem grevse grev dedi. Bizim çağrılarımızın baskısı bu. Şimdi eylem programını açıklayın bizimle birlikte alana gelin. Samimi olduğunuzu görelim” çağrısında bulunuyor.
Başka bir Demiryol-İş üyesi işçi ise, “Sendikacılar karar alsa işçiler eyleme de greve de çıkmaya hazırlar. Söylenmesi gereken her şey söylenmiş oldu. 5 aydır sözleşmesiz çalışan kamu işçileri var her geçen gün enflasyon düşmedikçe aleyhte geçiyor. Kararları alın işçilerin arasına gelin. Biz eyleme geçmedikçe bize bir kuruş verilmeyecek” diyerek sendikacıları eylem kararı almaya çağırıyor.
Sağlık-İş sendikası üyesi bir sağlık işçisi ise 5 aydır ücret zammı almadan çalıştıklarını aktarıyor, “Halen daha ücret maddesi tartışılmamış. Teklif vermeyen TÜHİS’e kızalım en kolayı bu. Sendikacılar da artık baskı yapsın harekete geçelim. Bugün Atalay Başkan ‘eylem, grev’ diyorsa işçilerin aylardır bu konuda bas bas bağırması nedeniyle oldu. Tüm iş kollarında eyleme geçilmesi lazım. Ülkenin her yerinde eylemler oluyor. Eylem yapanlar en azından mücadele ediyorlar biz de oturmayalım. Kamu işçileri olarak geçinebilmek için mücadele edelim” diyen işçi Atalay’ın geçmişte de benzer ifadelerinin ardından gelmeyen eylemlerin yarattığı güvensizliğin bir daha yaşanmamasını istediklerini hem kendi sendika yöneticilerinden hem de Türk-İş ve Hak-İş’ten eylemler için somut adım beklediklerini kaydediyor.
Evrensel'i Takip Et